اَللَّقَاحُ [el-leḵâḩ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Hâssaten dişi hurmâya vurdukları aşıya denir. Zemaḣşerî’nin beyânına göre erkek hurmânın çiçeğini süfûf gibi hurd edip dişi hurmânın çiçeği kapçığına ekip idhâl ederler; hurmâ aşısı bu olacaktır. Ve
لَقَاحٌ [leḵâḩ] Erkek hurmânın çiçeğine ıtlâk olunur ki onunla aşı vurulur. Ve mülûk ve ümerâ΄ ve zâbitlerine mutîʹ ve münkâd olmayan cemâʹat ve ʹaskere, ʹalâ-kavlin Câhiliyyet’te seby ve esr isâbet eylemiş kabîle ve cemâʹate denir.
اَللِّقَاحُ [el-liḵâḩ] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) Develere denir, إِبِلٌ [ibil] maʹnâsına; لَقُوحٌ [leḵûḩ] müfredidir ki zikr olundu. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Nüfûs-ı nâtıkâya denir. Bunda müfredi لِقْحَةٌ [liḵḩat]tır, lâm’ın kesriyle. Esâs’ın beyânına göre bu mecâzdır. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Dişiye çekilen erkek devenin nutfesine denir.
اَللَّقْحُ [el-laḵḩ] ve
اَللِّقَاحُ [el-liḵâḩ] (lâm’ın fethiyle ve ḵâf’ın sükûnuyla evvelde ve fethateynle dahi rivâyet olunmuştur) Nâka yüklü olmak, hâmile olmak maʹnâsına; yukâlu: لَقِحَتِ النَّاقَةُ لَقْحًا وَلِقَاحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Hurmâ ağacına yemiş versin diye asılan nesnedir ki erkek hurmâ ağacından alıp dişi hurmâya asarlar. Ve
لِقَاحٌ [liḵâḩ] Şol kabîleye derler ki beylerine mutîʹ olmayalar yâhûd zamân-ı câhiliyyette onları esîr etmek vâkiʹ olmaya.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı