mubṡir ~ مُبْصِرٌ

Kamus-ı Muhit - مبصر maddesi

اَلْمُبْصِرُ [el-mubṡir] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) Sevbin ve mantık ve kelâmın ve meşy ve seyrin vasat ve muʹtediline denir ve yukâlu: ثَوْبٌ وَمَنْطِقٌ وَمَشْيٌ مُبْصِرٌ أَيْ وَسَطٌ Ve çadırı kapısına بَصِيرَةٌ [baṡîret] dedikleri şukka-i mezbûre taʹlîk eden hayme-nişîne denir ki إِبْصَارٌ [ibṡâr]dan ism-i fâʹildir. Ve arslana ıtlâk olunur, ıraktan ferîsesini yaʹnî şikârını görüp kasd ve hücûm eylediği için. Ve

مُبْصِرٌ [mubṡir] Kezâlik إِبْصَارٌ [ibṡâr]dan ism-i fâʹil olur, görücü ve gösterici ve görünücü ve bilinici ve bildirici ve vâzıh ve âşikâr maʹnâlarına; ve minhu kavluhu taʹâlâ ﴿وَالنَّهَارَ مُبْصِرًا﴾ أَيْ يُبْصَرُ فِيهِ ve kavluhu taʹâlâ ﴿وَجَعَلْنَا آيَةَ النَّهَارِ مُبْصِرَةً﴾ أَيْ بَيِّنَةً وَاضِحَةً ve kavluhu taʹâlâ ﴿وَآتَيْنَا ثَمُودَ النَّاقَةَ مُبْصِرَةً﴾ أَيْ آيَةً وَاضِحَةً بَيِّنَةً ve kavluhu taʹâlâ ﴿فَلَمَّا جَاءَتْهُمْ آيَاتُنَا مُبْصِرَةً﴾ أَيْ تُبَصِّرُهُمْ أَيْ تَجْعَلُهُمْ بُصَرَاءَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı