اَلْمُرَاعَاةُ [el-murâʹât] (mîm’in zammı ile) Bir nesnenin âhiri neye müncer olur diye nazar kılmak; tekûlu: رَاعَيْتُ الْأَمْرَ إِذَا نَظَرْتَ إِلَامَ يَصِيرُ أَيْ إِلَى مَا يَصِيرُ فَحُذِفَ الْأَلِفُ كَمَا حُذِفَ مِنْ ﴿عَمَّ يَتَسَاءَلُونَ﴾ (النبأ، 1) Ve
مُرَاعَاةٌ [murâʹat] Mutlakan mülâhaza etmeğe dahi derler. Ve hukûk riʹâyet etmeğe de derler; ve yukâlu:اَلْحِمَارُ يُرَاعِي الْحُمْرَ” ” Yaʹnî har sâ΄ir harlarla otlayıp onların hakkına mâniʹ olmaz. Ve
مُرَاعَاةٌ [murâʹat] Bir kimsenin kelâmına kulak tutmağa dahi derler, ʹalâ-mâ se-yecîʹu.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı