اَلْمَعْسُ [el-maʹs] (mîm’in fethi ve ʹayn’ın sükûnuyla) Bir nesneyi pek ovmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَعَسَ الشَّيْءَ مَعْسًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا دَلَكَهُ دَلْكًا شَدِيدًا Ve cimâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَعَسَ جَارِيَتَهُ إِذَا جَامَعَهَا Ve ihânet eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَعَسَ فُلاَنًا إِذَا أَهَانَهُ Ve mızrak sançmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَعَسَهُ إِذَا طَعَنَهُ بِالرُّمْحِ Ve
مَعْسٌ [maʹs] Süte denir; yukâlu: مَا فِي النَّاقَةِ مَعْسٌ أَيْ لَبَنٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı