el-cûf ~ اَلْجُوفُ

Kamus-ı Muhit - الجوف maddesi

اَلْجَوَفُ [el-cevef] (fethateynle) Bolluğa ıtlâk olunur; yukâlu: فِي بَطْنِهِ جَوَفٌ أَيْ سَعَةٌ

اَلْجَوْفُ [el-cevf] (خَوْفٌ [ḣavf] vezninde) Dere ortası gibi etrâfına nisbet düz ve oturaklı çukur yere denir; yukâlu: نَزَلُوا جَوْفًا مِنَ الْأَرْضِ وَهُوَ الْمَكَانُ الْمُطْمَئِنُّ Ve insânın karnına ıtlâk olunur ki murâd içerisidir. Ve ʹUmân nâhiyesinde bir mevziʹ adıdır. Ve ʹÂd kavminin arzında bir vâdî ismidir ki onu Ḩimâr nâm kimse himâyet eder idi, niteki “ح،م،ر” mâddesinde zikr olundu. Ve Endelus ülkesinde bir sancak adıdır. Ve nâhiye-i Ekşûniye’de bir mevziʹ adıdır. Ve arz-ı Murâd’da bir mevziʹ adıdır ki ﴿إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ﴾ âyet-i kerîmesinin tefsîrinde mezkûr olan mevziʹdir. Ve Yemâme’de ve Saʹd diyârında birer mevziʹdir.

Vankulu Lugatı - الجوف maddesi

اَلْجُوفُ [el-cûf] (cîm’in zammı ve meddiyle) أَجْوَفُ [ecvef]in cemʹidir; yukâlu: دِلَاءٌ جُوفٌ أَيْ وَاسِعَةٌ

اَلْجَوَفُ [el-cevef] (fethateynle) أَجْوَفُ [ecvef] lafzının masdarıdır. Cevherî’nin bu kelâmı أَجْوَفُ [ecvef]in sülâsîden fiʹli gelmemesin işʹâr eder.

اَلْجَوْفُ [el-cevf] (cîm’in fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Alçak yer, arz-ı mutma΄inne maʹnâsına. Ve

جَوْفٌ [cevf] İnsanın karnına dahi derler. Ve ʹArabların “أَخْفَى مِنْ جَوْفِ حِمَارٍ” dedikleri vechi budur ki Ḩimâr ʹÂd vilâyetinde bir derenin ismidir ki onda mâ ve şecer olmağın onu Ḩimâr adlı bir kimse korumuş idi ve mezbûrun bir niçe oğlu var idi, onları sâʹikâ vurup helâk ettikte küfr-i ʹazîmle kâfir olup müslîmînden her kimi gördüyse katl ettikte cevf-i Ḩimâr’ın esfelinden bir âteş peydâ olup mezbûru ve zikr olunan ağaçları yakıp ve su soğuldukta tâ΄ife-i ʹArab mesel darb edip “أَكْفَرُ مِنْ حِمَارٍ” Ve “وَادٍ كَجَوْفِ حِمَارٍ وَكَجَوْفِ الْعَيْرِ” ve “أَخْرَبُ مِنْ جَوْفِ حِمَارٍ” dediler. Ve عَيْرٌ [ʹayr] dahi hımâr maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı