الْجِيءُ [el-cî΄] (kesr ile جِيعٌ [cîʹ] vezninde) Ondan ismdir, deveyi su içmeğe çağırmağa denir.
اَلْجَيْءُ [el-cey΄] (cîm’in fethiyle) ve
اَلْجِيءُ [el-cî΄] (cîm’in kesriyle) Birer kelimedir ki onlar ile bir kimseyi taʹâm ve şarâba daʹvet ederler, niteki lisânımızda buyur taʹbîr olunur.
الْجَيْءُ [el-cey΄] (cîm’in fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve
الْجَيْئَةُ [el-cey΄et] (hâ’yla) ve
الْمَجِيءُ [el-mecî΄] (mîm’in fethi ve cîm’in kesr ve meddiyle) Gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَاءَ الرَّجُلُ يَجِيءُ جَيْئًا وَجَيْئَةً وَمَجِيئًا إِذَا أَتَى Ve جَاءَ [câ΄e] kelimesi gâh olur ki fiʹl-i nâkıs olarak istiʹmâl olunur, صَارَ [ṡâre] maʹnâsına; yukâlu: مَا جَاءَتْ حَاجَتَكَ أَيْ مَا صَارَتْ
اَلْجِيءُ [el-cî΄] İçilen nesne, şarâb maʹnâsına; yukâlu: لَوْ كَانَ ذَلِكَ فِي الْهِيءِ وَالْجِيءِ مَا نَفَعَهُ أَيْ فِي الطَّعَامِ وَالشَّرَابِ Baʹzılar eyitti: Bu ismler ʹArabların جَأْجَأْتُ بِالْإِبِلِ وَهَأْهَأْتُ بِهَا kavlinden me΄hûzdur: إِذَا دَعَوْتَهَا فِي الْأَوَّلِ لِلشُّرْبِ وَفِي الثَّانِي لِلْعَلَفِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı