اَلْوَذْءُ [el-vež΄] (vâv’ın fethi ve žâl-ı muʹcemenin sükûnuyla) Bir kimseyi taʹyîb ve tahkîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَأَهُ يَذَؤُهُ كَوَدَعَهُ يَدَعُهُ وَذْءًا إِذَا عَابَهُ وَحَقَرَهُ Ve bir kimseyi bir nesneden âzâr ile zecr ü menʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَأَهُ أَيْ زَجَرَهُ Ve bir kabîh yâhûd mûhiş nesneye göz bakmağa tahammül edemeyip yayınmak maʹnâsınadır; yukâlu: وَذَأَتِ الْعَيْنُ عَنْهُ إِذَا نَبَتْ Ve
وَذْءٌ [vež΄] Mekrûh ve nâ-hoş ve nâ-matbûʹ kelâma denir; yukâlu: مَا هَذَا الْوَذْءُ أَيِ الْكَلاَمُ الْمَكْرُوهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı