اَلْهَمْلُ [el-heml] (حَمْلٌ [ḩaml] vezninde) Deve kısmı leylen ve nehâren çobansız salma gezmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَلَتِ الْإِبِلُ هَمْلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا تُرِكَتْ سُدًى Ve
هَمْلٌ [heml] ve
هَمَلَانٌ [hemelân] (fetehâtla) ve
هُمُولٌ [humûl] (شُمُولٌ [şumûl] vezninde) Gözyaşı hurûşla akmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَمَلَتْ عَيْنُهُ هَمْلًا وَهَمَلَانًا وَهُمُولًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا فَاضَتْ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı