ulû ~ أُلُو

Kamus-ı Muhit - ألو maddesi

أُلُو [ulû] (hemzenin ve lâm’ın zammıyla) Bir cemʹdir ki kendi lafzından müfredi yoktur, ذَوُو maʹnâsıdır ki sâhibler demektir. Ve hemân muzâf olarak istiʹmâl olunur ve gûyâ ki müfredi أُلُ kelimesidir tahfîfle, zîrâ hâlet-i refʹinde vâv ile istiʹmâl olunur, ke-kavlihi taʹâlâ: ﴿نَحْنُ أُولُوا قُوَّةٍ﴾ Ve hâlet-i nasb u cerrinde yâ΄ ile istiʹmâl olunur, ke-kavlihi taʹâlâ: ﴿وَذَرْنِي وَالْمُكَذِّبِينَ أُولِي النِّعْمَةِ﴾ ve kavluhu taʹâlâ: ﴿لِتَنُوأُ بِالْعُصْبَةِ أُولِى الْقُوِّةِ﴾ Şârih der ki baʹzılar ism-i cemʹ olup müfredi lafzının gayrından ذُو olduğuna zâhib oldular, مَرْأَةٌ ile نِسْوَةٌ gibi ve أُولَاتُ cemʹ-i mü΄ennesidir. İntehâ.

اَلْأَلْوُ [el-elv] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) ve

اَلْأُلُوُّ [el-uluvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) ve

اَلْأُلِيُّ [el-uliyy] (عُتِيٌّ [ʹutiyy] vezninde) ve

اَلْأَلَّى [el-ellâ] ( صَلَّا[ṡallâ] vezninde) Bir husûsta batâ΄et edip saʹy ve ihtimâmda dirîg ve taksîr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَا يَأْلُو أَلْوًا وَأُلُوًّا وَأُلِيًّا وَأَلًّى إِذَا قَصَّرَ وَأَبْطَأَ Ve kibr ve dimâg eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَلَا الرَّجُلُ إِذَا تَكَبَّرَ Ve bir nesneye muktedir olmak maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَلَوْتُهُ أَيْ مَا اسْتَطَعْتُهُVe

أَلْوٌ [elv] ve

أُلُوٌّ [uluvv] (عُلُوٌّ [ʹuluvv] vezninde) Terk eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: مَا أَلَوْتُ الشَّيْءَ أَلْوًا وَأُلُوًّا أَيْ مَا تَرَكْتُهُ Ve

أَلْوٌ [elv] ʹAtiyye ve bahşişe denir.

Vankulu Lugatı - ألو maddesi

اَلْأَلْوُ [el-elv] (hemzenin fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir husûsta taksîr etmek; tekûlu: أَلَا يَأْلُو إِذَا قَصَّرَ yukâlu: فُلَانٌ لَا يَأْلُوكَ نُصْحًا Yaʹnî nasîhatin dirîg etmez. Ve

أَلْوٌ [elv] Kâdir olmağa dahi derler; yukâlu: أَلَاهُ يَأْلُوهُ أَلْوًا إِذَا اسْتَطَاعَهُ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı