el-bâʹid ~ اَلْبَاعِدُ

Kamus-ı Muhit - الباعد maddesi

اَلْبَعِيدُ [el-baʹîd] ve

اَلْبَاعِدُ [el-bâʹid] ve

اَلْبُعَادُ [el-buʹâd] (bâ’nın zammıyla) Sıfatlardır, ırak olan şey΄e denir. بَعِيدٌ [baʹîd] kelimesinin cemʹi بُعَدَاءُ [buʹadâ΄] gelir, كُرَمَاءُ [kuremâ΄] gibi ve بُعُدٌ [buʹud] gelir zammeteynle, رَغِيفٌ [reġîf] ve رُغُفٌ [ruġuf] gibi ve بُعْدَانٌ [buʹdân] gelir, رُغْفَانٌ [ruġfân] gibi. Ve gâhca بَاعِدٌ [bâʹid] kelimesi te΄kîd için îrâd olunur; yukâlu: بُعْدٌ بَاعِدٌ مُبَالَغَةٌ ve yukâlu: تَنَحَّ غَيْرَ بَعِيدٍ وَغَيْرَ بَاعِدٍ وَغَيْرَ بَعَدٍ بِفَتْحَتَيْنِ أَيْ كُنْ قَرِيبًا Yaʹnî “Bir mikdâr alargaca ol, ammâ pek ırağa gitme” demektir.

Vankulu Lugatı - الباعد maddesi

اَلْبَاعِدُ [el-bâʹid] Irak olan kimse. Ve helâk olan maʹnâsına da gelir, yukâlu: تَنَحَّ غَيْرَ بَاعِدٍ وَغَيْرَ بَعَدٍ بِالْفَتْحَتَيْنِ أَيْ غَيْرَ صَاغِرٍ Ve صَاغِرٌ [ṡâġir] zelîle derler; ve yukâlu eyzan: تَنَحَّ غَيْرَ بَعِيدٍ أَيْ كُنْ قَرِيبًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı