اَلنَّمِلُ [en-nemil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلنَّامِلُ [en-nâmil] ve
اَلْمُنْمِلُ [el-munmil] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) ve
اَلْمِنْمَلُ [el-minmel] (مِنْبَرٌ [minber] vezninde) ve
اَلنَّمَّالُ [en-nemmâl] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Koğucuya denir; yukâlu: رَجُلٌ نَمِلٌ وَنَامِلٌ وَمُنْمِلٌ وَنَمَّالٌ أَيْ نَمَّامٌ Ve
نَمِلٌ [nemil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Cünbüş ve neşâtından bir yerde ârâm eylemeyip kesîrü’l-hareke olan ata vasf olur; yukâlu: فَرَسٌ نَمِلٌ أَيْ لَا يَسْتَقِرُّ فِي مَكَانٍ Ve şol adama denir ki be-gâyet çîre-dest olmakla gördüğü işi hemân bi-ʹaynihi ʹamele getirir ola, ʹalâ-kavlin her sanʹatta üstâz olan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ نَمِلٌ أَيْ خَفِيفُ الْأَصَابِعِ لَا يَرَى شَيْئًا إِلَّا عَمِلَهُ أَوْ حَاذِقٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı