el-ḩafûl ~ اَلْحَفُولُ

Kamus-ı Muhit - الحفول maddesi

اَلْحَفُولُ [el-ḩafûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Bu dahi memesi pek sütlü hayvâna denir; yukâlu: نَاقَةٌ حَافِلَةٌ وَحَفُولٌ وَشَاةٌ حَافِلٌ أَيْ كَثِيرُ اللَّبَنِ فِي ضَرْعِهَا

اَلْحِفْوَلُ [el-ḩifvel] (خِرْوَعٌ [ḣirvaʹ] vezninde) Bir cins şecerdir ki yemişi hurde erik kadar ve acımtırak ve me΄kûl olur.

اَلْحَفْلُ [el-ḩafl] (نَفْلٌ [nefl] vezninde) ve

اَلْحُفُولُ [el-ḩufûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلْحَفِيلُ [el-ḩafîl] (ḩâ’nın fethiyle) Birikmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَفَلَ الْمَاءُ وَاللَّبَنُ حَفْلًا وَحُفُولًا وَحَفِيلًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا اجْتَمَعَ ve yukâlu: حَفَلَ الْقَوْمُ حَفْلًا إِذَا اجْتَمَعُوا Ve biriktirmek maʹnâsına müteʹaddî olur; yukâlu: حَفَلَهُ إِذَا جَمَعَهُ Ve çay iki yanları sel ile dopdolu olarak akmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَفَلَ الْوَادِي بِالسَّيْلِ إِذَا جَاءَ بِمِلْءِ جَنْبَيْهِ Ve buluttan sağanaklı yağmur yağmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: حَفَلَتِ السَّمَاءُ إِذَا اشْتَدَّ مَطَرُهَا Ve göz yaşı çok akmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَفَلَ الدَّمْعُ إِذَا كَثُرَ Ve

حَفْلٌ [ḩafl] Cemʹ-i kesîre ıtlâk olunur, ke-mâ se-yuzkeru. Ve bu fi’l-asl masdardır. Ve kayırmak, mübâlât maʹnâsına müstaʹmeldir ki biriktirmeği müstelzimdir; yukâlu: مَا حَفَلَهُ بِهِ أَيْ مَا بَالَى

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı