ḩašv ~ حَثْوٌ

Kamus-ı Muhit - حثو maddesi

اَلْحَثْوُ [el-ḩašamp;v] ve

اَلْحَثْيُ [el-ḩašamp;y] (ḩâ’ların fethi ve šamp;â’ların sükûnlarıyla) Toprak serpmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَثَى التُّرَابَ عَلَيْهِ يَحْثُوهُ وَيَحْثِيهِ حَثْوًا وَحَثْيًا إِذَا رَمَاهُ Ve lâzım olur; yukâlu: حَثَى التُّرَابَ عَلَيْهِ فَحَثَا التُّرَابُ نَفْسُهُ يَحْثُو وَيَحْثِي حَثْوًا وَحَثْيًا Ve

حَثْيٌ [ḩašamp;y] Bir kimsenin kendi eline kaldırıp aldığı nesneye denir ki murâd bir avuç nesne olacaktır, غُرْفَةٌ [ġurfet] gibi. Şârih der ki cemʹi حَثَيَاتٌ [ḩašamp;eyât] gelir fetehâtla. Ve minhu fî hadîsi’l-gasl: “كَانَ يَحْثِي عَلَى رَأْسِهِ ثَلَاثَ حَثَيَاتٍ” أَيْ ثَلَاثَ غُرَفٍ Ve

حَثْوٌ [ḩašamp;v] Bir adama bir nâçîz nesne vermek maʹnâsınadır; tekûlu: حَثَوْتُ لَهُ إِذَا أَعْطَيْتَهُ يَسِيرًا

Vankulu Lugatı - حثو maddesi

اَلتَّحْثَاءُ [et-taḩšamp;â΄] (tâ’nın fethi ve elifin meddiyle) Bi-maʹnâhu; tekûlu: حَثَا فِي وَجْهِهِ التُّرَابَ يَحْثُو حَثْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَيَحْثِي حَثْيًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَتَحْثَاءً Ve

حَثْوٌ [ḩašamp;v] Bir nesne vermek maʹnâsına da gelir; tekûlu: حَثَوْتُ لَهُ إِذَا أَعْطَيْتَهُ شَيْئًا يَسِيرًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı