اَلْخَبْءُ [el-ḣab΄] (ḣâ’nın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Gizlemek ve setr ve pinhân eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: خَبَأَ الشَّيْءَ خَبْئًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَتَرَهُ Ve
خَبْءٌ [ḣab΄] Gizli ve saklı olan şey΄e denir ki ismdir yâhûd tesmiye bi’l-masdardır, مَخْبُوءٌ [maḣbû΄] maʹnâsına. Ve
خَبْءُ الأَرْضِ [ḣab΄u’l-arḋ] Yere izâfetle sebze ve nebâta ıtlâk olunur, zemînde mestûr olduğu için. Ve
خَبْءُ السَّمَاءِ [ḣab΄u’s-semâ΄] Yağmura ıtlâk olunur, onda gûyâ ki mestûr idi; yukâlu: أَخْرَجَ خَبْءُ السَّمَاءِ خَبْءَ الأَرْضِ أَيِ الْمَطَرُ النَّبَاتَ Ve
خَبْءٌ [Ḣab΄] Şehr-i Medyen kazâsında bir mevziʹ ve Medîne’de Ḵubâ yanında bir vâdî ismidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı