اَلْحَلْزُ [el-ḩalz] (ḩâ’nın fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir nesnenin kabuğunu soymak ve yüzmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَلَزَ الْأَدِيمَ وَالْعُودَ حَلْزًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَشَرَهُمَا
اَلْحِلِّزُ [el-ḩilliz] (ḩâ’nın ve lâm-ı müşeddedenin kesriyle جِلِّقٌ [cilliḵ] vezninde) Bed-hûy adama denir; yukâlu: هُوَ حِلِّزٌ أَيْ سَيِّءُ الْخُلُقِ Ve bahîl ve nâkese denir. Ve bodur adama denir. Ve bir nebât adıdır. Ve baykuşa denir. Mecmûʹunun mü΄ennesinde حِلِّزَةٌ [ḩillizet] denir hâ’yla. Ve
حِلِّزَةٌ [ḩillizet] Bir küçük böcek adıdır. Ve Ḩârišamp; b. Ḩillize el-Yeşkurî şuʹarâdandır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı