اَلْحَلِمُ [el-ḩalim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Kene yâhûd sakırga üşmüş deve makûlesine denir;mü΄ennesi حَلَمَةٌ [ḩalemet]tir; yukâlu: بَعِيرٌ حَلِمٌ وَعَنَاقٌ حَلِمَةٌ
اَلْحَلْمُ [el-ḩalm] (ḩâ’nın fethiyle) Deriden حَلَمَةٌ [ḩalemet] dedikleri böceği ayırtlayıp koparmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَلَمَ الْجِلْدَ حَلْمًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا نَزَعَ الْحَلَمَ عَنْهُ
اَلْحَلَمُ [el-ḩalem] (fethateynle) Davar keneli yâhûd sakırgalı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَلِمَ الْبَعِيرُ حَلَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا كَثُرَ حَلَمُهُ Ve deriye حَلَمَةٌ [ḩalemet] dedikleri zikr olunan böcek üşmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَلِمَ الْجِلْدُ إِذَا وَقَعَ فِيهِ الْحَلَمُ
اَلْحِلْمُ [el-ḩilm] (ḩâ’nın kesriyle) İnsânda yavaşlığa denir; yukâlu: فِيهِ حِلْمٌ أَيْ أَنَاءَةٌ Ve ʹakl maʹnâsına müstaʹmeldir, sebeb-i hilm olduğu için;cemʹi أَحْلَامٌ [aḩlâm] ve حُلُومٌ [ḩulûm] gelir; ve minhu kavluhu taʹâlâ:﴿أَمْ تَأْمُرُهُمْ أَحْلَامُهُمْ﴾ أَيْ عُقُولُهُمْ Ve
حِلْمٌ [ḩilm] Masdar olur, adam yavaş olmak maʹnâsına; yukâlu: حَلُمَ الرَّجُلُ حِلْمًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ حَلِيمًا
اَلْحُلْمُ [el-ḩulm] (ḩâ’nın zammı ve lâm’ın sükûnuyla ve zammeteynle) Düşe denir ki uykuda olan adamın ʹâlem-i hayâlde müşâhede eylediği misâlden ʹibârettir;cemʹi أَحْلَامٌ [aḩlâm] gelir; yukâlu: رَأَى فِي حُلْمِهِ كَذَا أَيْ فِي رُؤْيَاهُ Ve
حُلْمٌ [ḩulm] Masdar olur, düş görmek maʹnâsına; yukâlu: حَلَمَ فِي نَوْمِهِ حُلْمًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ أَيْ رَأَى فِي مَنَامِهِ رُؤْيًا Ve bâ΄ ve عَنْ harfiyle sılalandıkta bir adamın hakkında düş görmek maʹnâsınadır, istihâreciler gibi yâhûd o adamı düşünde görmek maʹnâsına olur; yukâlu: حَلَمَ بِهِ وَعَنْهُ إِذَا رَأَى لَهُ رُؤْيًا أَوْ رَآهُ فِي النَّوْمِ Ve
حُلْمٌ [ḩulm] (ḩâ’nın zammıyla) Rü΄yâda cimâʹ eylemek maʹnâsına olur; yukâlu: حَلَمَ الْغُلَامُ إِذَا جَامَعَ فِي النَّوْمِ [Ve] إِحْتِلَامٌ [iḩtilâm] dahi bu maʹnâyadır. Bunlardan ism حُلُمٌ [ḩulum]dur, عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde buna ʹavâm-ı Türkîde düş azmak taʹbîr olunur.
اَلْحَلَمُ [el-ḩalem] (fethateynle) Deri dibâgat olunurken güve yiyip delinip fâsid olmak.
اَلْحِلْمُ [el-ḩilm] (ḩâ’nın kesri ve lâm’ın sükûnuyla) Yavaşlık, inâ΄et maʹnâsına; tekûlu minhu: حَلُمَ الرَّجُلُ إِذَا صَارَ حَلِيمًا
اَلْحُلْمُ [el-ḩulm] (ḩâ’nın zammı ve lâm’ın sükûnuyla) Düştür ki uykuya varan kimse görür; tekûlu minhu: حَلَمَ الرَّجُلُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَتَقُولُ حَلَمْتُ بِكَذَا وَحَلَمْتُهُ أَيْضًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı