şurûḣ ~ شُرُوخٌ

Kamus-ı Muhit - شروخ maddesi

اَلشَّرْخُ [eş-şerḣ] (شَرْحٌ [şerḩ] vezninde) Her şey΄in aslına ve ʹırkına denir. Ve bir şey΄in sivrice tümüp çıkan ucuna denir, حَرْفٌ نَاتِئٌ maʹnâsına. Meselâ شَرْخَا الْفُوقِ derler tesniye bünyesiyle, ok gezinin kerteğinin iki cânibine ki tümsekçe olur ve شَرْخَا الرَّحْلِ derler, semerin ön ve ense kaşlarına. Ve

شَرْخٌ [şerḣ] Civânlık hâletinin evvel hengâmına ıtlâk olur, tekûlu: فَعَلْتُهُ شَرْخَ شَبَابِي أَيْ فِي رَيْعَانِهِ وَأَوَّلِهِ Ve beher sene tevellüd eden deve yavrularına denir. Ve insânın veledine denir; yukâlu: هُوَ شَرْخُ فُلاَنٍ أَيْ نَجْلُهُ Ve henüz suvarılmamış ve ok geçirilmemiş sâde temrene denir. Ve

شَرْخٌ [şerḣ] شَارِخٌ [şâriḣ] lafzından cemʹ olur, صَحْبٌ [ṡaḩb] ve صَاحِبٌ [ṡâḩib] gibi; nevcivânlar demektir. Ve

شَرْخٌ [şerḣ] Yaşdaşa denir, hemzâd maʹnâsına; yukâlu: هُوَ شَرْخُهُ أَيْ تِرْبُهُ وَلِدَتُهُ Ve misl ve mânend maʹnâsınadır; yukâlu: هُمَا شَرْخَانِ أَيْ مِثْلاَنِ Cemʹi شُرُوخٌ [şurûḣ] gelir. Ve

شَرْخٌ [şerḣ] ve

شُرُوخٌ [şurûḣ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd]) vezninde) Deve kısmı azı dişini yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَرَخَ نَابُ الْبَعِيرِ شَرْخًا وَشُرُوخًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا شَقَّ الْبَضْعَةَ

Vankulu Lugatı - شروخ maddesi

اَلشُّرُوخُ [eş-şurûḣ] (şîn’in ve râ’nın zammıyla) شَرْخٌ [şerḣ]in cemʹi. Ve emsâl maʹnâsına da gelir ki شَرْخَاءُ [şerḣâ΄]nın cemʹidir, مِثْلَانِ [mišamp;lân] maʹnâsına, yukâlu: هُمْ شُرُوخٌ أَيْ أَتْرَابٌ Yaʹnî yaşdaşlardır. Ve

شُرُوخٌ [şurûḣ] Yiğit olmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: شَرَخَ الصَّبِيُّ شُرُوخًا

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı