şedv ~ شَدْوٌ

Kamus-ı Muhit - شدو maddesi

اَلشَّدْوُ [eş-şedv] (عَدْوٌ [ʹadv] vezninde) Deve sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَا الْإِبِلَ شَدْوًا إِذَا سَاقَهَا Ve nagamâtla şiʹr okumak yâhûd ırlamak maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَا الشِّعْرَ إِذَا غَنَّى بِهِ أَوْ تَرَنَّمَ Ve mûsîkîde bir beyt yâ iki beyt okumak maʹnâsınadır, taksîm ve maval ve maʹnî gibi; yukâlu: شَدَا الرَّجُلُ إِذَا غَنَّى بَيْتًا أَوْ بَيْتَيْنِ بِالْغِنَاءِ Ve edeb ve dânişten hisse-mend olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: شَدَا فُلَانٌ إِذَا أَخَذَ طَرَفًا مِنَ الْأَدَبِ Ve bir nesne cânibine kasd ve teveccüh kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَا شَدْوَهُ أَيْ نَحَا نَحْوَهُ Ve bir nesneyi bir nesneye benzetmek maʹnâsınadır; yukâlu: شَدَا فُلَانًا فُلَانًا إِذَا شَبَّهَهُ إِيَّاهُ ve

شَدْوٌ [şedv] Çok nesneden bir mikdâra denir; yukâlu: أَخَذَ شَدْوًا مِنَ الْمَالِ أَيْ قَلِيلًا مِنْهُ

Vankulu Lugatı - شدو maddesi

اَلشَّدْوُ [eş-şedv] (şîn’in fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Deveyi sürmek; tekûlu: شَدَوْتُ الْإِبِلَ شَدْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا سُقْتَهَا Ve

شَدْوٌ [şedv] Medd-i savtla bir iki beyt okumağa dahi derler, tegannî üslûbunda; yukâlu: شَدَا شِعْرًا أَوْ غِنَاءً إِذَا غَنَّى بِهِ أَوْ تَرَنَّمَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı