اَلْخَضْرُ [el-ḣaḋr] (ḣâ’nın fethi ve ḋâd’ın sükûnuyla) Ağacı ve otu kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَضَرَ النَّخْلَ خَضْرًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ
اَلْخُضْرُ [el-Ḣuḋr] (ḣâ’nın zammıyla) Bir kabîledir ki cümlesi tîr-endâz idi.
اَلْخَضَرُ [el-ḣaḋar] (fethateynle) Bir nesne yeşil olmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَضِرَ الشَّيْءُ خَضَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ أَخْضَرَ Ve bir nesne ter ü tâze olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: خَضِرَ الزَّرْعُ إِذَا أَنْعَمَ Ve
خَضَرٌ [ḣaḋar] Hurmâ ağacının yeşil ve ter ü tâze dalına denir; tesmiye bi’l-masdardır.
اَلْأَخْضَرُ [el-aḣḋar] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) خُضْرَةٌ [ḣuḋret]ten vasftır. Ve
اَلْخَضُورُ [el-ḣaḋûr] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve
اَلْخَضِرُ [el-ḣaḋir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَلْيَخْضِيرُ [el-yaḣḋîr] ve
اَلْيَخْضُورُ [el-yaḣḋûr] (yâ’ların fethiyle) ve
اَلْخَضِيرُ [el-ḣaḋîr] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bunlar da yeşil renkli şey΄e denir. Ve
أَخْضَرُ [aḣḋar] Siyâh nesneye denir; yukâlu: شَيْءٌ أَخْضَرُ أَيْ أَسْوَدُ
اَلْخِضْرُ [el-ḣiḋr] ve اَلْمِضْرُ [el-miḋr] (ḣâ’nın kesri ve ḋâd’ın sükûnuyla) ve
مِضْرٌ [miḋr] [kezâlik mîm’in kesri ve ḋâd’ın sükûnuyla] Bir yerde maʹan zikr olunsalar heder maʹnâsına murâd olur; yukâlu: ذَهَبَ دَمُهُ خِضْرًا مِضْرًا أَيْ هَدَرًا
اَلْخَضِرُ [el-ḣaḋir] (ḣâ’nın fethi ve ḋâd’ın kesriyle) أَخْضَرُ [aḣḋar] maʹnâsınadır. Aḣfeş rivâyeti üzere ki Bârî taʹâlânın ﴿فَأَخْرَجْنَا مِنْهُ خَضِرًا﴾ (الأنعام 99) buyurduğu kavl-i şerîfinde vâkiʹ olmuştur, nitekim ʹArabın “أَرِنِيهَا نَمِرَةً أُرِكْهَا مَطِرَةً kavlinde نَمِرٌ [nemir] أَنْمَرُ [enmer] maʹnâsına ve مَطِرٌ [maṯir] أَمْطَرُ [emṯar] maʹnâsına vâkiʹ olmuştur. Ve نَمِرٌ [nemir] nûn’un fethi ve mîm’in kesriyle yer yer siyâhları olan bulut.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı