اَلذَّفَافُ [ež-žefâf] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Maʹnâ-yı evvelden ismdir, mecrûhun çabuk katl olunmasına denir.
اَلذُّفَافُ [ež-žufâf] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Bu dahi خُفَافٌ [ḣufâf] lafzına itbâʹ olur; yukâlu: خُفَافٌ ذُفَافٌ
اَلذَّفُّ [ež-žeff] (žâl’ın fethi ve fâ’nın teşdîdiyle) ve
اَلذِّفَافُ [ež-žifâf] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve
اَلذَّفَفُ [ež-žefef] (fethateynle) Mecrûhu çabuk katl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَفَّ عَلَى الْجَرِيحِ ذَفًّا وَذِفَافًا وَذَفَفًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا أَجْهَزَ Ve bir işte çabuk deprenmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَفَّ فِي الْأَمْرِ إِذَا أَسْرَعَ Ve tâʹûn ve sâ΄ir yara adamı çabuk alıp gitmek maʹnâsınadır; yukâlu: ذَفَّهُ الطَّاعُونُ ذَفًّا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَهْلَكَهُ وَحِيَّا Ve
ذَفٌّ [žeff] Koyuna denir, شَاةٌ [şât] maʹnâsına. Ve bir nesne tüleğe gelip kolayını bulmak maʹnâsınadır; tekûlu: خُذْ مَا ذَفَّ لَكَ لُغَةٌّ فِي الدَّالِ
اَلذِّفَافُ [ež-žifâf] (žâl’ın kesriyle) Bi-maʹnâhu. Ebû ʹUbeyd eyitti: dâl’la ve žâl’la lügattır. Ve semm-i kâtile ذِفَافٌ [žifâf] dedikleri bundan me΄hûzdur. Ve
ذِفَافٌ [žifâf] Mâ-i kalîle dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı