اَلذُّقَطُ [ež-žuḵaṯ] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Bir nevʹ ufak sineğe denir. Cemʹi ذِقْطَانٌ [žiḵṯân]dır, صِرْدَانٌ [ṡirdân] vezninde.
اَلذَّقْطَانُ [ež-žaḵṯân] (سَكْرَانُ [sekrân] vezninde) ve
اَلذَّقِطُ [ež-žeḵiṯ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Dargın adama denir; yukâlu: رَجُلٌ ذَقْطَانُ وَذَقِطٌ أَيْ غَضْبَانُ
اَلذَّقْطُ [ež-žaḵṯ] (žâl’in fethi ve zammıyla) ذَفْطٌ [žefṯ] maʹnâlarınadır; yukâlu: ذَقَطَ الطَّائِرُ وَالتَّيْسُ ذَقْطًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا سَفَدَ ve yukâlu: ذَقَطَ الذُّبَابُ إِذَا وَنَمَ
اَلذَّقْطُ [ež-žaḵṯ] (žâl’ın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Erkek dişi üzerine sıçramak; yukâlu: ذَقَطَ الطَّائِرُ أُنْثَاهُ يَذْقِطُهَا ذَقْطًا إِذَا سَفِدَهَا ʹİbâret-i Cevherî ʹâmme-i nüsahta ḵâf’ladır. Ve Ḵâmûs’ta fâ΄ ile ve ḵâfla dahi lügat olmasına işâret etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı