Kamus-ı Muhit - الرجب maddesi

اَلرُّجْبُ [er-rucb] (râ’nın zammıyla) Beden-i insânîde eyegü kemikleriyle döş taʹbîr olunan ʹuzvun ki göğüs başıdır, aralığına denir.

اَلرَّجَبُ [er-receb] (râ’nın ve cîm’in fethiyle) Bir nesneden belinleyip korkmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَجِبَ مِنْهُ رَجَبًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا فَزِعَ Ve utanmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَجِبَ مِنْهُأَيِاسْتَحْيَا Ve bir kimseden heybetlenip yaʹnî gözüne pek büyük ve mehîb görünmekle ona taʹzîm ve tebcîl eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَجِبَ فُلاَنًا إِذَا هاَبَهُ وَعَظَّمَهُ Ve

رَجَبٌ [receb] Şühur-ı isnâ-ʹaşereden şehr-i maʹrûf ismidir ki maʹnâ-yı mezbûrdan me΄hûzdur, zîrâ Câhiliyyet’te ona pek taʹzîm ederler idi. Cemʹi أَرْجَابٌ [ercâb] gelir, أَسْبَابٌ [esbâb] gibi ve رِجَابٌ [ricâb] gelir râ’nın kesriyle ve رَجَبَاتٌ [recebât] gelir fetehâtla. Miṡbâḩ’ta munsarıf olmak üzere mersûmdur. Ve ʹinde’l-baʹz gayr-i munsarıftır, muʹarref bi’l-lâm olan اَلرَّجَبُ [er-receb] kelimesinden maʹdûddur.

اَلرَّجْبُ [er-recb] (ضَرْبٌ [ḋarb] vezninde) ve

اَلرُّجُوبُ [er-rucûb] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bu dahi bir kimse göze büyük görünmekle heybetlenip taʹzîm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَجَبَهُ رَجْبًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا هَابَهُ وَعَظَّمَهُ Ve رَجْبٌ [recb] utanmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَجَبَ مِنْهُ رَجْبًا إِذَااسْتَحْيَا Ve ağaç yâhûd budağı çatal çıkmayıp yalnızca bitmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَجَبَ الْعُودُ إِذَا خَرَجَ مُنْفَرِدًا Ve bir kimseye tasrîh veyâ kinâye ile bed söz vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَجَبَ فُلاَنًا بِقَوْلٍ سَيِّءٍإِذَا رَجَمَهُ بِهِ

Vankulu Lugatı - الرجب maddesi

اَلرُّجَبُ [er-ruceb] (râ’nın zammı ve cîm’in fethiyle) رُجْبَةٌ [rucbet]in cemʹi, dayaklar maʹnâsına. Ve

رُجْبَةٌ [rucbet] Şol binâya derler ki onunla kurt ve kurttan gayrı cânver avlarlar. Tarîki budur ki bir pâre eti ipe bağlayıp o binâda korlar, kaçan o eti cânver çektikte o binâ yıkılıp altında kalır.

اَلرَّجَبُ [er-receb] (fethateynle) Heybet ve ʹazamet maʹnâsına; yukâlu: رَجَبْتُهُ أَيْ هِبْتُهُ وَعَظَّمْتُهُ