اَلزُّقِّيَّةُ [ez-zuḵḵiyyet] (zây’ın zammıyla) Baş ustura ile tırâş olunmayıp tulum gibi kırkma vechiyle olan tırâşa ıtlâk olunur; yukâlu: حَلَقَ رَأْسَهُ زُقِّيَّةً أَيْ مَنْسُوبًا إِلَى التَّزْقِيقِ
اَلزُّقْيَةُ [ez-zuḵyet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Akçe ve sâ΄ir nesne kümesine denir; yukâlu: عِنْدَهُ زُقْيَةٌ مِنَ الدَّرَاهِمِ أَيْ كُومَةٌ
اَلزَّقْيَةُ [ez-zaḵyet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Haykırmağa ve feryâda denir; yukâlu: زَقَى زَقْيَةً أَيْ صَيْحَةً
اَلزَّقْيَةُ [ez-zaḵyet] (zâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Âvâz, sayha maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı