ez-zeḵâḵ ~ اَلزَّقَاقُ

Kamus-ı Muhit - الزقاق maddesi

اَلزَّقَاقُ [ez-zeḵâḵ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Şol kimseye denir ki sofra başında henüz taʹâm ağzında iken su içer ola; yukâlu: رَجُلٌ زَقَاقٌ إِذَا كَانَ يَشْرَبُ الْمَاءَ عَلَى الْمَائِدَةِ وَفِي فَمِهِ طَعَامٌ

اَلزُّقَّاقُ [ez-zuḵḵâḵ] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) ve

اَلْمُزَقَّقَةُ [el-muzaḵḵaḵat] (مُعَظَّمَةٌ [muʹażżamet] vezninde) Büyük ve tenû-mend nâkaya denir.

اَلزُّقَاقُ [ez-zuḵâḵ] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Sokağa denir. Ve bu müzekkerdir, mü΄ennes dahi olur, سِكَّةٌ [sikket] te΄vîliyle. Ve cemʹi زُقُّانٌ [zuḵḵân] gelir zây’ın zammı ve ḵâf’ın teşdîdiyle ve أَزِقَّةٌ [eziḵḵat] gelir hemzenin fethi ve zây’ın kesriyle; yukâlu: طَافَ فِي زُقَاقِ الْمَدِينَةِ أَيْ سِكَّتِهَا Ve

زُقَاقٌ [Zuḵâḵ] Maġrib’de Cezîre-i Ḣaḋrâ΄ ile şehr-i Ṯanca meyânında olan bahrin güzer-gâhına denir ki hâlen Sebte Boğazı taʹbîr ettikleri boğazdır, oradan okyanusa hurûc olunur.

Vankulu Lugatı - الزقاق maddesi

اَلزِّقَاقُ [ez-ziḵâḵ] (zâ’nın kesriyle) Cemʹ-i kesreti.

اَلزُّقَاقُ [ez-zuḵâḵ] (zâ’nın zammı ile) Sokak, sikke maʹnâsına;tezkîr ve te΄nîsi câ΄izdir. Aḣfeş eyitti: Ehl-i Ḩicâz طَرِيقٌ [ṯarîḵ]i ve صِرَاطٌ [ṡirâṯ]ı ve سَبِيلٌ [sebîl]i ve سُوقٌ [sûḵ]u ve زُقَاقٌ [zuḵâḵ]ı ve كَلَّاءٌ [kellâ΄]i kikâf’ın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle sûk-ı Baṡra’dan ʹibârettir, mü΄ennes kılarlar. Ve Benî Temîm bunları cümle müzekker kılarlar.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı