eş-şereḵat ~ اَلشَّرَقَةُ

Kamus-ı Muhit - الشرقة maddesi

اَلشَّرَقَةُ [eş-şereḵat] (fetehâtla) Kulağı delik koyun damgalayacak damgaya denir.

اَلشَّرْقَةُ [eş-şerḵat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) ve

اَلشَّرِقَةُ [eş-şeriḵat] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) ve

اَلشَّرِيقُ [eş-şerîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Bunlar da güneşe ıtlâk olunur, tulûʹu hengâmında.

اَلْمَشْرَقَةُ [el-meşreḵat] (mîm’in fethi ve râ’nın harekât-ı selâsıyla) ve

اَلْمِشْرَاقُ [el-mişrâḵ] (مِحْرَابٌ [miḩrâb] vezninde) ve

اَلْمِشْرِيقُ [el-mişrîḵ] (مِنْدِيلٌ [mindîl] vezninde) Kış vakti ısınmak için güneşe karşı oturacak yere denir ki günü taʹbîr olunur, dâ΄imâ oraya güneş dokunur; yukâlu: قَعَدُوا فِي الشَّرْقَةِ وَالْمَشْرَقَةِ وَالْمِشْرَاقِ وَالْمِشْرِيقِ أَيْ فِي مَوْضِعِ الْقُعُودِ فِي الشَّمْسِ بِالشِّتَاءِ Ve

مِشْرِيقٌ [mişrîḵ] (مِنْدِيلٌ [mindîl] vezninde) Güneş tulûʹunda pertevi düşen kapı yarığına denir ki ondan içeriye nüfûz eder; tekûlu: نَظَرَ إِلَيَّ مِنْ مِشْرِيقِ الْبَابِ وَهُوَ الشِّقُّ الَّذِي يَقَعُ فِيهِ ضِحُّ الشَّمْسِ عِنْدَ شُرُوقِهَا Ve

مِشْرِيقٌ [mişrîḵ] Âsmânda tevbe kapısının ismidir; ve minhu hadîsu İbn ʹAbbâs radıyallâhu ʹanhumâ: “فِي السَّمَاءِ بَابٌ لِلتَّوْبَةِ يُقَالُ لَهُ الْمِشْرِيقُ وَقَدْ رُدَّ حَتَّى مَا بَقِيَ إِلاَّ شَرْقُهُ” أَيِ الضَّوْءُ الَّذِي يَدْخُلُ مِنْ شَقِّ الْبَابِ

Vankulu Lugatı - الشرقة maddesi

اَلشَّرِقَةُ [eş-şeriḵat] (şîn’in fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bi-maʹnâhâ eyzan.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı