اَلْعَزِي [el-ʹazî] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Sabûr ve mütehammil adama denir; yukâlu: هُوَ عَزٍ أَيْ صَبُورٌ
اَلْعَزْيُ [el-ʹazy] (ʹayn’ın fethiyle) Bir adamı birine nisbet eylemek maʹnâsınadır, عَزْوٌ [ʹazv] gibi, pes vâvî ve yâ΄î olur; yukâlu: عَزَاهُ إِلَيْهِ يَعْزِيهِ عَزْيًا بِمَعْنَى عَزَاهُ عَزْوًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı