el-feġim ~ اَلْفَغِمٌ

Kamus-ı Muhit - الفغم maddesi

اَلْفَغَمُ [el-feġam] (fethateynle) Bir nesneye pek hırsla düşkün olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَغِمَ بِالشَّيْءِ فَغَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَهِجَ وَحَرَصَ Ve dâ΄imî bir yerde mukîm olmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَغِمَ بِالْمَكَانِ إِذَا أَقَامَ بِهِ وَلَزِمَهُ

اَلْفُغْمُ [el-fuġm] (fâ’nın zammıyla ve zammeteynle) Ağzın mecmûʹuna denir ki dişleri ve lisânı ve avurdu hâvîdir, ʹalâ-kavlin çeneler ile bilece eneğe denir; ve minhu yukâlu: أُخِذَ فُلَانٌ بِفُغْمِهِ عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ شَقَّ عَلَيْهِ Yaʹnî “Pek renc ve meşakkate giriftâr oldu.”

اَلْفَغْمُ [el-faġm] (fâ’nın fethi ve ġayn-ı muʹcemenin sükûnuyla) ve

اَلْفُغُومُ [el-fuġûm] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Hoş râyiha dimâgı âlûde edip tutmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَغَمَهُ الطِّيبُ فَغْمًا وَفُغُومًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا سَدَّ خَيَاشِيمَهُ Kezâlik râyiha-i tayyibe südde-i bedeniyyeleri açmak maʹnâsına olmakla zıdd olur; yukâlu: فَغَمَتْهُ الرَّائِحَةُ السُّدَّةَ إِذَا فَتَحَتْهَا Ve

فَغْمٌ [faġm] Öpmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَغَمَ الْمَرْأَةَ إِذَا قَبَّلَهَا Ve meme emmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَغَمَ الْجَدْيُ أُمَّهُ إِذَا رَضَعَهَا Ve

فَغْمٌ [faġm] Lisân ile ve hılâl ile diş aralıklarından çıkarılan taʹâm bakiyyesine denir. Kâle’ş-şârih ve minhu’l-hadîsu: “كُلُوا الْوَغْمَ وَاطْرَحُوا الْفَغْمَ” اَلْوَغْمُ مَا تَسَاقَطَ مِنَ الطَّعَامِ وَالْفَغْمُ مَا تُخْرِجُهُ مِنْ خَلَلِ أَسْنَانِكَ

Vankulu Lugatı - الفغم maddesi

اَلْفَغِمٌ [el-feġim] (fâ’nın fethi ve ġayn’ın kesriyle) Harîs olan kimse; yukâlu: كَلْبٌ فَغِمٌ عَلَى الصَّيْدِ أَيْ حَرِيصٌ

اَلْفَغَمُ [el-feġam] (fethateynle) Harîs olmak; yukâlu: فَغِمَ بِكَذَا إِذَا أُولِعَ بِهِ وَحَرَصَ عَلَيْهِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı