el-milš ~ اَلْمِلْثُ

Kamus-ı Muhit - الملث maddesi

اَلْمِلْثُ [el-milšamp;] (mîm’in kesriyle) Cimâʹdan doymaz olan kimseye denir; müzekker ve mü΄ennese ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ وَامْرَأَةٌ مِلْثٌ أَيْ لاَ يَشْبَعُ عَنِ الْجِمَاعِ

اَلْمَلْثُ [el-melšamp;] (mîm’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Bir kimseyi tabʹına muvâfık hoş-âmedî lutf-ı hitâb ve cerb-i cevâbla hoş-dil eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَثَهُ مَلْثًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا طَيَّبَ نَفْسَهُ بِكَلاَمٍ وَإِنْجَازٍ Ve vefâsına kasd eylemeyerek defʹ-gûne yâhûd istiʹmâl için bir kimseye bir nesne vaʹd eylemek maʹnâsınadır, kibâr-ı zamân mevâʹîdi gibi; yukâlu: مَلَثَهُ إِذَا وَعَدَهُ بِلاَ نِيَّةِ الْوَفَاءِ Ve gece henüz karanulanmağa başlamak maʹnâsınadır ki sular kararmak taʹbîr olunur. Ve bunda fethateynle de lügattir; ve minhu tekûlu: أَتَيْتُهُ مَلْثَ الظَّلاَمِ وَمَلَثَهُ أَيْ حِينَ اخْتَلَطَ الظَّلاَمُ Ve yapça vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَثَ فُلاَنًا إِذَا ضَرَبَهُ خَفِيفًا Ve seğirtmekten zaʹîf ve fürû-mânde olmak maʹnâsınadır; yukâlu: مَلَثَ اْلأَرْنَبُ إِذَا ضَعُفَ عَنِ الْجَرْيِ

Vankulu Lugatı - الملث maddesi

اَلْمَلَثُ [el-melešamp;] (fethateynle) Gündüzün karanlık karışmağa dahi derler bir haysiyyetle ki henüz karanlık müştedd olmaya, meselâ görünen kurt mu karındaşın mıdır mütemeyyiz olmaya. Aṡmaʹî eyitti: Zikr olunan karanlık akşam namâzı vaktinde olur ve akşam namâzından sonraca olur.

اَلْمَلْثُ [el-melšamp;] (mîm’in fethi ve lâ’ın sükûnuyla) Bir kimsenin iyi söz ile gönlün ele almak; yukâlu: مَلَثَهُ بِكَلَامٍ إِذَا طَيَّبَ نَفْسَهُ يَمْلُثُهُ مَلْثًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve vefâ niyyet etmeyip mücerred defʹ-i meclis için vâʹde etmeğe dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı