اَلنِّسْوَةُ [en-nisvet] (nûn’un kesri ve zammı ve sîn’in sükûnuyla) ve
اَلنِّسَاءُ [en-nisâ΄] ve
اَلنِّسْوَانُ [en-nisvân] ve
اَلنِّسُونَ [en-nisûn] (nûn’ların kesriyle) مَرْأَةٌ [mer΄et] kelimesinin min-gayri lafzihâ cemʹleridir; nisbetinde نِسْوِيٌّ [nisviyy] denir, nûn’un kesri ve sîn’in sükûnuyla.
اَلنَّسَوَانِ [en-nesevân] (fethateynle ve nûn-i sânînin kesriyle) نَسَا [nesâ]nın tesniyesi.
اَلنِّسْوَانُ [en-nisvân] (nûn’un kesri ve elifin meddiyle) Kezâlik cemʹi, bunlar cümle إِمْرَأَةٌ [imre΄et]in cemʹidir, min-gayri lafzihâ, nitekim خَلِفَةٌ [ḣalifet]in cemʹinde مَخَاضٌ [meḣâḋ] derler. Ve ذَاكَ [žâke] kelimesinin cemʹinde أُولَئِكَ [ulâ΄ike] derler. Ve خَلِفَةٌ [ḣalifet] ḣâ΄-i muʹcemenin fethi ve lâm’ın kesriyle yüklü olan nâka ve مَخَاضٌ [meḣâḋ] mîm’in fethi ile ve ḣâ΄ ve ḋâd-ı muʹcemeteynle cemʹidir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı