en-nusuc ~ اَلنُّسُجُ

Kamus-ı Muhit - النسج maddesi

اَلنُّسُجُ [en-nusuc] (zammeteynle) Seccâdelere ıtlâk olunur; نَسِيجُ [nesîc] müfredidir.

اَلنَّسْجُ [en-nesc] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Dokumak maʹnâsınadır, örmek dahi onda dâhildir; yukâlu: نَسَجَ الثَّوْبَ نَسْجًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالأَوَّلِ إِذَا حَاكَهُ Ve kelâma tenâsük ve tenâsüble zînet ve hüsn-i nizâm u kıyâfet vererek düzüp koşmak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: نَسَجَ الْكَلاَمَ إِذَا لَخَّصَهُ وَزَوَّرَهُ Ve bir mahal üzere tûlen ve ʹarzan iki türlü yel esmek maʹnâsına istiʹmâl olunur, gûyâ ki luhme ve sedâ ile nesc-i sevb eder; yukâlu: نَسَجَتِ الرِّيحُ الرِّبْعَ إِذَا تَعَاوَرَتْهُ رِيحَانِ طُولاً وَعَرْضًا ve yukâlu: اَلرِّيحَانِ تَنْسِجَانِ الرِّبْعَ

Vankulu Lugatı - النسج maddesi

اَلنَّسْجُ [en-nesc] (nûn’un fethi ve sîn’in sükûnuyla) Bez dokumak; yukâlu: نَسَجَ الثَّوْبَ يَنْسُجُهُ نَسْجًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالثَّانِي Ve

نَسْجٌ [nesc] İki yel birbirine mukâbil gelmeğe dahi derler; yukâlu: نَسَجَتِ الرِّيحُ الرَّبْعَ إِذَا تَعَاوَرَتْهُ رِيحَانِ طُولًا وَعَرْضًا Yaʹnî kaçan bir evin üzerine iki türlü rüzgâr esse böyle derler, bir evin argacı arışına arkırı gelmeğin rüzgârın dahi tûlen ve arzan mukâbil gelmesi ona teşbîh olunmuştur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı