اَلْهِيءُ [el-hî΄] (hâ’nın kesriyle ve meddiyle) Maʹnâ-yı evvelden ismdir.
اَلْهَيْءُ [el-hey΄] (hâ’nın fethiyle) ve
اَلْهِيءُ [el-hî΄] (hâ’nın kesriyle) İnsân kısmını yemeğe ve içmeğe daʹvet eyleyecek savttan hikâyedir ve hâssaten deveyi su içmeğe çağıracak savttan hikâyedir.
اَلْهَيِّءُ [el-heyyi΄] (كَيِّسٌ [keyyis] vezninde) ve
اَلْهَيِيءٌ [el-heyî΄] (ظَرِيفٌ [żarîf] vezninde) Hey΄et ve kıyâfeti hûb ve hoş-nümâ olan kimseye denir; yukâlu رَجُلٌ هَيِّءٌ وَهَيِيءٌ أَيْ حَسَنُ الْهَيْئَةِ Ve
هَيْئَةٌ [hey΄et] (hâ’nın fethiyle) ve
هَيَاءَةٌ (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) Bir kimse yâ bir nesne hûb-hey΄et olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَاءَ الرَّجُلُ يَهَاءُ كَخَافَ يَخَافُ وَهاءَ يَهِيءُ كَجَاءَ يَجِيءُ هَيْئَةً وَهَيُؤَ هَيَاءَةً كَكَرُمَ كَرَامَةً إِذَا صَارَ حَسَنَ الْهَيْئَةِ Ve bir husûs için kendi hey΄etini ahz eylemek; yaʹnî iktizâ eden levâzım ve tedârükâtını görüp hâzır u âmâde olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَاءَ لِـلْأَمْرِ يَهَاءُ وَيَهِيءُ إِذَا أَخَذَ لَهُ هَيْئَتَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı