اَلْهَيَّاجُ [el-Heyyâc] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Esâmîdendir: Heyyâc b. Bisṯâm ve Heyyâc b. ʹİmrân muhaddislerdir.
اَلْهَيْجُ [el-heyc] (hâ’nın fethi ve yâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْهَيَجَانُ [el-heyecân] (fetehâtla) ve
اَلْهِيَاجُ [el-hiyâc] (hâ’nın kesriyle) Bir nesne toz gibi yerinden kopup tozumak maʹnâsınadır; yukâlu: هَاجَ الشَّيْءُ هَيْجًا وَهَيَجَانًا وَهِيَاجًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ثَارَ Ve tozutmak maʹnâsına müteʹaddî olur; yukâlu: هَاجَهُ إِذَا أَثَارَهُ Ve deve kısmı susamak maʹnâsınadır ki heyecânına sebebdir; yukâlu: هَاجَتِ اْلإِبِلُ إِذَا عَطِشَتْ Ve nebât kurumak maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: هَاجَ النَّبْتُ إِذَا يَبِسَ
اَلْهَيْجُ [el-heyc] ve
اَلْهِيَاجُ [el-hiyâc] (hâ’nın fethiyle evvelde ve kesriyle sânîde)
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı