el-etlâd ~ اَلْأَتْلَادُ

Kamus-ı Muhit - الأتلاد maddesi

اَلتَّالِدُ [et-tâlid] (صَاحِبٌ [ṡâḩib] vezninde) ve

اَلتَّلْدُ [et-teld] (tâ’nın fethi ve zammı ve lâm’ın sükûnuyla ve fethateynle lügattir) ve

اَلتِّلاَدُ [et-tilâd] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde) ve

اَلتَّلِيدُ [et-telîd] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْأَتْلاَدُ [el-etlâd] (hemzenin fethiyle) ve

اَلْمُتْلَدُ [el-mutled] (مُكْرَمٌ [mukrem] vezninde) Bir kimsenin hâne-zâdı olan kul ve câriye ve devâbb ve mevâşî makûlesine denir ki mâl-ı kadîm taʹbîr olunur. Ve bu طَارِفٌ [ṯârif] ve طَرِيفٌ [ṯarîf] mukâbilidir ki mâl-ı hâdis taʹbîr olunur.

Vankulu Lugatı - الأتلاد maddesi

اَلتِّلَادُ [et-tilâd] (tâ’nın kesriyle) ve

اَلْأَتْلَادُ [el-etlâd] (hemzenin fethiyle) Kezâlik mâl-ı kadîm. Ve tâ’nın aslı bunlarda vâv idi. Ve fi’l-hadîsi: “هُنَّ مِنْ تِلَادِي” Yaʹnî “Sûreler şol nesnelerdir ki onları Ḵur΄ân’dan ahz ettim kadîmden.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı