el-ceḣir ~ اَلْجَخِرُ

Kamus-ı Muhit - الجخر maddesi

اَلْجَخِرُ [el-ceḣir] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Kesîrü’l-ekl adama denir. Ve korkak kimseye denir; yukâlu: رَجُلٌ جَخِرٌ أَيْ جَبَانٌ Ve uyluklarının eti azca çelimsiz adama denir. Ve fâsidü’l-ʹakl, tebâh-magz adama denir ki her nesneden ʹâciz ve kâsır ola. Ve çirkîn ve bed-çehre ve bed-kıyâfet adama denir; yukâlu: رَجُلٌ جَخِرٌ أَيْ سَمِجٌ Ve tîz acıkan adama denir; yukâlu: رَجُلٌ جَخِرٌ أَيْ سَرِيعُ الْجُوعِ

اَلْجَخْرُ [el-caḣr] (فَخْرٌ [faḣr] vezninde) Kuyunun başını tevsîʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَخَرَ الرَّجُلُ جَخْرًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا وَسَّعَ رَأْسَ بِئْرِهِ Ve

جَخْرٌ [Caḣr] Semerḵand kazâsında bir karye adıdır.

اَلْجَخَرُ [el-ceḣar] (cîm’in ve ḣâ-yı muʹcemenin fethiyle) Etin râyihası bozulmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَخِرَ اللَّحْمُ جَخَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَغَيَّرَتْ رَائِحَتُهُ Ve

جَخَرٌ [ceḣar] Baʹzı ʹavret kısmının fercinden gelen râyiha-i mekrûheye denir. Şârih der ki bu maʹnâda masdar dahi olur. Ve

جَخَرٌ [ceḣar] Kuyunun içerisi geniş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَخِرَ جَوْفُ الْبِئْرِ جَخَرًا مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا اتَّسَعَ Ve karın taʹâmdan boş olmak maʹnâsınadır; yukâlu: جَخِرَ الْبَطْنُ إِذَا خَلَا Ve davar kısmı içerisi boş iken yaʹnî aç karnına iken su içmekle mizâcı mütegayyir olup ve su karınlarında beri öte çalkanıp ıztırâb eylediğinden nâşî şikeste-hâl olmakla zebûn ve mehzûl sûretinde görünmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَخِرَتِ الْغَنَمُ إِذَا شَرِبَتْ عَلَى خَلَاءِ بَطْنٍ فَتَخَضْخَضَ الْمَاءُ فِي بُطُونِهَا فَتَرَاهَا جَخَرَةً خَاسِفَةً

Vankulu Lugatı - الجخر maddesi

اَلْجَخَرُ [el-ceḣar] (fethateynle) Kuyunun içi büyük olmak, ittisâʹ-ı bi΄r maʹnâsına; yukâlu: جَخِرَ جَوْفُ الْبِئْرِ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ أَيِ اتَّسَعَ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı