el-cedâʹ ~ اَلْجَدَاعُ

Kamus-ı Muhit - الجداع maddesi

اَلْجَدَاعُ [el-cedâʹ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

جَدَاعِ [cedâʹi] (قَطَامِ [ḵaṯâmi] vezninde) Şol kıtlık ve kurak seneye denir ki devâbb ve mevâşîyi kırıp ihlâk eyleye; yukâlu: أَحْجَفَتْ بِالْمَالِ الْجُدَاعُ وَجَدَاعِ أَيِ السَّنَةُ الشَّدِيدَةُ تَجْدَعُ بِالْمَالِ

اَلْجُدَاعُ [el-cudâʹ] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Şol çayıra ve otlağa denir ki dâbbeye aslâ yaramayıp belki muzırr ola; yukâlu: كَلَأٌ جُدَاعٌ إِذَا كَانَ فِيهِ جَدْعٌ لِمَنْ رَعَاهُ أَيْ وَبِيلٌ وَخِيمٌ Bu münâsebetle ölüme جُدَاعٌ [cudâʹ] ıtlâk olunur.

اَلْمُجَادَعَةُ [el-mucâdeʹat] (مُفَاعَلَةٌ [mufâʹalet] vezninde) ve

اَلْجِدَاعُ [el-cidâʹ] (جِدَالٌ [cidâl] vezninde) Birbiriyle sövüşüp husûmet ve nizâʹ eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: جَادَعَهُ إِذَا شَاتَمَهُ وَخَاصَمَهُ

Vankulu Lugatı - الجداع maddesi

اَلْجُدَاعُ [el-cudâʹ] (cîm’in zammı ve dâl’ın tahfîfiyle) Şol otlaktır ki kuruyup zâyiʹ olmuş ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı