el-ḣusûf ~ اَلْخُسُوفُ

Kamus-ı Muhit - الخسوف maddesi

اَلْخُسُوفُ [el-ḣusûf] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Bir mahall yere geçmek maʹnâsınadır; yukâlu: خَسَفَ الْمَكَانُ خُسُوفًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ذَهَبَ فِي الْأَرْضِ Ve ay tutulmak maʹnâsınadır; yukâlu: خَسَفَ الْقَمَرُ أَيْ كَسَفَ Baʹzılar ʹindinde كُسُوفٌ [kusûf] şemse ve خُسُوفٌ [ḣusûf] kamere isnâd olunup كَسَفَتِ الشَّمْسُ ve خَسَفَ الْقَمَرُ denir. Ve ʹinde’l-baʹz خُسُوفٌ [ḣusûf] şems ve kamerin baʹzı ve كُسُوفٌ [kusûf] mecmûʹu tutulmağa mahsûstur.

اَلْخَسِيفُ [el-ḣasîf] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve

اَلْخَسُوفُ [el-ḣasûf] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) ve

اَلْمَخْسُوفَةُ [el-maḣsûfet] Bunlar da suyu çok ve dâ΄imî olan kesme kuyuya denir. خَسِيفٌ [ḣasîf]in cemʹi أَخْسِفَةٌ [aḣsifet] gelir ve خُسُفٌ [ḣusuf] gelir zammeteynle. Ve

خَسِيفٌ [ḣasîf] Suyu yere çekilip batmış pınara denir; yukâlu: عَيْنٌ خَسِيفٌ أَيْ غَائِرَةٌ Ve şol nâkaya denir ki pek sütlü olup lâkin kış faslına doğru çabuk kesilir ola; yukâlu: نَاقَةٌ خَسِيفٌ أَيْ غَزِيرَةٌ سَرِيعَةُ الْقَطْعِ فِي الشِّتَاءِ Ve şol sehâba denir ki insânın manzarası tarafından yaʹnî yamacından zuhûr edip ve pek yağmurlu ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı