اَلرُّذَالُ [er-ružâl] ve
اَلرُّذَالَةُ [er-ružâlet] (râ’ların zammıyla) Her nesnenin iyisi seçilip üğürtlendikten sonra geri kalan kötüsüne ve kemterine denir; yukâlu: هَذَا مِنْ رُذَالِ التَّمْرِ وَرُذَالَتِهِ وَهِيَ مَا انْتُقِيَ جَيِّدُهُ
اَلرَّذَالَةُ [er-režâlet] (جَهَالَةٌ [cehâlet] vezninde) ve
اَلرُّذُولَةُ [er-ružûlet] (عُمُومَةٌ [ʹumûmet] vezninde) Rezîl olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَذُلَ الرَّجُلُ أَوِ الشَّيْءُ وَرَذِلَ رَذَالَةً وَرُذُولَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ إِذَا كَانَ رَذِيلًا
اَلرَّذَالَةُ [er-režâlet] (râ’nın fethiyle) ve
اَلرُّذُولَةُ [er-ružûlet] (zammeteynle) Hasîs ve denî olmak; yukâlu: رَذُلَ فُلَانٌ يَرْذُلُ رَذَالَةً وَرُذُولَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı