اَلرُّدْنُ [er-rudn] (râ’nın zammıyla) Libâs yeninin dibine denir ki koltuk tarafıdır; cemʹi أَرْدَانٌ [erdân]dır; yukâlu: وَسَّعَ الْخَيَّاطُ رُدْنَ ثَوْبِهِ أَيْ أَصْلَ كُمِّهِ
اَلرَّدَنُ [er-reden] (fethateynle) Bir nesne buruşup büzülmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَدِنَ جِلْدُهُ رَدَنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَقَبَّضَ وَتَشَنَّجَ Ve
رَدَنٌ [reden] Yeni doğan veled ile çıkan eş ve son taʹbîr ettikleri nesneye denir. Ve eğirilmiş ipliğe denir. Ve خَزٌّ [ḣazz] dedikleri kumaşa denir ki su koyununun yününden nesc olunur.
اَلرَّدْنُ [er-redn] (râ’nın fethiyle) Silâh kığıştısına denir; tekûlu: سَمِعْتُ رَدْنَ السِّلَاحِ أَيْ صَوْتَ وَقْعِهِ بَعْضَهُ عَلَى بَعْضٍ Ve tüttürmek maʹnâsınadır; yukâlu: رَدَنَ النَّارَ رَدْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا دَخَّنَهُ Ve metâʹı birbiri üzere istif eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: رَدَنَ الْمَتَاعَ إِذَا نَضَّدَهُ
اَلرُّدْنُ [er-rudn] (râ’nın zammı ve dâl-ı mühmelenin sükûnuyla) Gömlek yeninin dibi, asl-ı kümm maʹnâsına; yukâlu: قَمِيصٌ وَاسِعُ الرُّدْنِ
اَلرَّدَنُ [er-reden] (fethateynle) Deri buruşup bir yere gelmek, تَشَنُّجٌ [teşennuc] maʹnâsına, Ferrâ rivâyeti üzere; yukâlu: رَدِنَ جِلْدُهُ يَرْدَنُ رَدَنًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا تَقَبَّضَ Ve تَشَنُّجٌ [teşennuc] ve رَدَنٌ [reden] خَزٌّ [ḣazz] dedikleri mülâyim kumâşa dahi derler. Ve baʹzılar رَدَنٌ [reden] hazz dokudukları ipliktir dedi. Ve bu sebebden ki iplik eğirdikleri iğe مِرْدَنٌ [mirden] derler, مِغْزَلٌ [miġzel] maʹnâsına. Ve baʹzılar رَدَنٌ [reden] veled doğdukta yüzünde bile doğan deridir dedi; yekûlu’l-ʹArab: هَذَا مِدْرَعُ الرَّدَنِ Ve مِدْرَعٌ [midraʹ] mîm’in kesriyle, دُرَّاعَةٌdurrâʹat]tır terlik maʹnâsına.
اَلرَّدْنُ [er-redn] (râ’nın fethi ve dâl’ın sükûnuyla) Birbiri üzerine yığmak; tekûlu: رَدَنْتُ الْمَتَاعَ رَدْنًا إِذَا نَضَدْتَهُ Ve
رَدْنٌ [redn] Silâh birbiri üzerine düşmekten hâsıl olan âvâza dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı