er-rekebet ~ اَلرَّكَبَةُ

Kamus-ı Muhit - الركبة maddesi

اَلرَّكَبَةُ [er-rekebet] (fetehâtla) ʹAded cihetinden رَكْبٌ [rekb]den ekall olan üştür-süvârâne ıtlâk olunur ki on neferden ekall olur.

اَلرِّكْبَةُ [er-rikbet] (râ’nın kesriyle) رُكُوبٌ [rukûb]dan ismdir, binmek hâletine denir ki binme ve biniş taʹbîr olunur.

اَلرُّكْبَةُ [er-rukbet] (جُرْعَةٌ [curʹat] vezninde) صِلِّيَانٌ [ṡilliyân] dedikleri ot biçildikten sonra yerde kalan köküne denir. Ve bedende uyluğun aşağısıyla baldırın yukarısı kavuştuğu yere denir ki diz taʹbîr olunur; ʹalâ-kavlin hayvânın ön ayaklarında وَظِيفٌ [vażîf] ile yaʹnî baldır ile ذِرَاعٌ [žirâʹ]ın yaʹnî kolun kavuştuğu yere denir, niteki kıç ayağındaki mavsıla عُرْقُوبٌ [ʹurḵûb] derler. Kaldı ki bununla maʹnâ-yı evvelin beyninde fark yoktur. Nihâyet evvelki insânla, ikinci sâ΄ir hayvânla temsîldir, tahsîs değildir. Yâhûd رُكْبَةٌ [rukbet] insân ve hayvânın mirfak-ı zirâʹına denir. Buna göre eʹamm olur. Cemʹi رُكَبٌ [rukeb] gelir صُرَدٌ [ṡurad] vezninde. Ve

رُكْبَةُ [Rukbet] Ṯâ΄if’te bir vâdî ismidir.

Vankulu Lugatı - الركبة maddesi

اَلرَّكَبَةُ [er-rekebet] (fethateynle) ʹAded cihetinden رَكْبٌ [rekb]den ekall olana derler.

اَلرِّكْبَةُ [er-rikbet] (kesr-i râ ile) Bir nevʹ oturmak.

اَلرُّكْبَةُ [er-rukbet] (râ’nın zammı ve kâf’ın sükûnuyla) Diz ki ayakta olur; cemʹ-i kılleti اَلرُّكْبَاتُ [er-rukbât]tır, râ’nın zammı ve kâf’ın sükûnuyla ve اَلرُّكَبَاتُ [er-rukebât] gelir râ’nın zammı ve kâf’ın fethiyle ve cemʹ-i kesreti اَلرُّكَبُ [er-rukeb] gelir râ’nın zammı ve kâf’ın fethiyle. Geri bu vech üzeredir her kelime ki فُعْلَةٌ [fuʹlet] vezni üzeredir, illâ binâ-yı yâ΄îde ki mevziʹ-i ʹayn zamm olunmaz muzâʹafta dahi hâl böyledir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı