اَلزَّفْنُ [ez-zefn] (دَفْنٌ [defn] vezninde) Raks eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: زَفَنَ الْغُلَامُ زَفْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا رَقَصَ
اَلزِّفْنُ [ez-zifn] (zây’ın kesriyle) Sevâhilde deryânın harr ve rutûbetinden tevakkî için sütûh-ı büyût üzere yapıp içinde ârâm eyledikleri sâye-bân ve telvâr ve salaş makûlesine denir; yukâlu: رَأَيْتُهُ يَقْعُدُ فِي زِفْنٍ وَهِيَ ظُلَّةٌ يَتَّخِذُونَهَا فَوْقَ سُطُوحِهِمْ تَقِيهِمْ مِنْ حَرِّ الْبَحْرِ وَنَدَاهُ Ve bedevîlerin ve kurevîlerin çit taʹbîr ettikleri nesneye denir ki hurmâ çubuklarını birbirine yanaştırıp kınneb ile birbirine bend eylemekle hasır tarzında olur; hayme-nişînler ekserî söğüt ve sâ΄ir ağaç çubuklarından ederler, çadırın bir tarafına perde gibi çevirip ensesini kiler ve hazîne ederler.
اَلزَّفْنُ [ez-zefn] (zâ’nın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Raks maʹnâsınadır; yukâlu: زَفَنَ يَزْفِنُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı