es-senûn ~ اَلسَّنُونُ

Kamus-ı Muhit - السنون maddesi

اَلسَّنُونُ [es-senûn] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Dişleri misvâklayacak şey΄e denir. Şârih der ki asl dişe sürülmekle ʹilâc edecek şey΄e denir.

Vankulu Lugatı - السنون maddesi

اَلسَّنُونُ [es-senûn] (sîn’in fethi ve nûn’un zammı ve meddiyle) Şol nesnedir ki onu misvâk gibi istiʹmâl ederler.

اَلسِّنُونَ [es-sinûn] (sîn’in kesri ve nûn’un zammı ve meddiyle) سَنَةٌ [senet]in cemʹi, yıllar maʹnâsına. Kaçan سَنَةٌ [senet]i vâv ile nûn’la cemʹ etseler, sîn’i meksûr ederler ve baʹzılar سُنُونَ [sinûn] dahi derler zammeteynle. Ve ammâ şol kimse ki سِنِينٌ ve مِئِينٌ deyip nûn’u merfûʹ eder, onun takrîrinde iki kavl vardır: Biri budur ki فِعْلِينٌ ola غِسْلِينٌ gibi ehad-ı hurûfu hazf olunmakla, nitekim mürûr etti, lâkin bu cemʹ nevâdir kabîlinden olur ve sîga-i cemʹ hod nevâdirden olmak çok vâki olur, عِدًى [ʹiden] gibi meselâ, عَدُوٌّ [ʹaduvv]un cemʹinde ve bu Aḣfeş kavlidir. Ve ikinci kavl budur ki سِنِينٌ [sinîn] فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere ola ve sîn meksûr olduğu mâ-baʹdi meksûr olduğundan ötürü ola. Ve gâh olur ki cemʹ فَعِيلٌ [faʹîl] vezni üzere gelir, كَلِيبٌ [kelîb] ile عَبِيدٌ [ʹabîd] gibi, كَلْبٌ [kelb]in ve عَبْدٌ [ʹabd]in cemʹinde. Bu kadar var ki bu kavlin sâhibi سِنِينٌ [sinîn]in evâhirinde olan nûn’u سَنَةٌ [senet]ten mahzûf olan vâv’dan bedel ve مِائَةٌ [mi΄et]te olan yâ’dan bedel kılar. Ve ammâ Bârî taʹâlânın ﴿ثَلٰثَ مِائَةٍ سِنِينَ﴾ (الكهف 25) kavlinde Aḣfeş eyitti: سِنِينَ [sinîn] ثَلَثَ [šamp;elâšamp;]tan ve مِائَةٌ [mi΄et]ten bedeldir ve takdîr-i kelâm “لَبِثُوا ثَلَاثَمِائَةٍ مِنَ السِّنِينَ” demektir. Ve hem mezbûr eyitti: Eger سِنُونَ [sinûn] مِائَةٌ [mi΄et]i tefsîr olursa mecrûr olur ve eger ثَلَاثَةٌ [šamp;elâšamp;et]i tefsîr olursa mansûb olur dedi, lâkin ثَلَاثَةٌ tefsîr مِائَةٌ ile mukayyed olmak iʹtibârıyla olur, mutlak olmaz, ʹalâ-mâ lâ-yahfâ.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı