eṡ-ṡamât ~ اَلصَّمَاتُ

Kamus-ı Muhit - الصمات maddesi

اَلصَّمَاتُ [eṡ-ṡamât] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Şey΄ maʹnâsına istiʹmâl olunur. Fi’l-asl bâʹis-i sükût olacak nesne maʹnâsına olup baʹdehu mutlakan nesnede istiʹmâl olundu; tekûlu: مَا ذُقْتُ صَمَاتًا أَيْ شَيْئًا

اَلصَّمْتُ [eṡ-ṡamt] (ṡâd’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) ve

اَلصُّمُوتُ [eṡ-ṡumût] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلصُّمَاتُ [eṡ-ṡumât] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Hâmûş olmak, سُكُوتٌ [sukût] maʹnâsınadır; yukâlu: صَمَتَ الْمُتَكَلِّمُ صَمْتًا وَصُمُوتًا وَصُمَاتًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا سَكَتَ Ve ʹArablar لاَ صَمْتَ يَوْمًا إِلَى اللَّيْلِ derler nasbla ve لاَ صَمْتَ يَوْمٌ derler refʹla ve لاَ صَمْتَ يَوْمٍ derler cer ile, لاَ يُصْمَتُ يَوْمٌ تَامٌّ إِلَى اللَّيْلِ maʹnâsına. Yaʹnî “Tamâmen bir gün geceye kadar sükût yoktur.”

Vankulu Lugatı - الصمات maddesi

اَلصِّمَاتُ [eṡ-ṡimât] (ṡâd’ın kesriyle) Bir işin itmâmı üzerine olmak; yukâlu: فُلَانٌ عَلَى صِمَاتِ الْأَمْرِ بِالْكَسْرِ إِذَا أَشْرَفَ عَلَى قَضَائِهِ Ve mekân-ı karîbde olmağa dahi derler; yukâlu: بَاتَ مِنَ الْقَوْمِ عَلَى صِمَاتٍ أَيْ بِمَرْأًى وَمَسْمَعٍ فِي الْقُرْبِ

اَلصُّمُوتُ [eṡ-ṡumût] (zammeteynle) ve

اَلصُّمَاتُ [eṡ-ṡumât] (ṡâd’ın zammıyla) Sâkit olmak; yukâlu: صَمَتَ يَصْمُتُ صَمْتًا إِلَى آخِرِهِ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ Ve صُمَاتٌ [ṡumât] مَا يُصْمَتُ بِهِ maʹnâsına da gelir; yukâlu: رَمَيْتُهُ بِصُمَاتِهِ وَسُكَاتِهِ أَيْ بِمَا صَمَتَ بِهِ وَسَكَتَ Yaʹnî “Ona baʹzı kelimât ettim, cevâbına kâdir olmadı.”

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı