اَلصُّلُوتَةُ [eṡ-ṡulûtet] (ṡâd’ın zammıyla) Bir kimse açık ve rûşen cebheli olmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَلُتَ الرَّجُلُ صُلُوتَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا كَانَ صَلْتَ الْجَبِينِ
اَلصُّلُوتَةُ [eṡ-ṡulûtet] (ṡâd’ın ve lâm’ın zammıyla) Açık alınlı olmak; yukâlu: صَلُتَ صُلُوتَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı