اَلْبَقِعَةُ [el-beḵiʹat] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) Şol arza denir ki onda yer yer alaca çekirgeler ola; yukâlu: أَرْضٌ بَقِعَةٌ أَيْ فِيهَا بُقَعٌ مِنَ الْجَرَادِ
اَلْبَقْعَةُ [el-beḵʹat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Su irkilen çukur yere denir; yukâlu: شَرِبَ مِنَ الْبَقْعَةِ وَهِيَ مَكَانٌ يَسْتَنْقِعُ فِيهِ الْمَاءُ
اَلْبُقْعَةُ [el-buḵʹat] (bâ’nın zammı ve kesriyle) Şol arz kıtʹasına denir ki yanlarında olan kıtʹaların hey΄etine mugâyir olmakla onlardan mümtâz ola; cemʹi بِقَاعٌ [biḵâʹ] gelir, جِبَالٌ [cibâl] vezninde; yukâlu: نَزَلُوا فِي بُقْعَةٍ طَيِّبَةٍ وَهِي قِطْعَةٌ مِنَ الْأَرْضِ عَلَى غَيْرِ هَيْئَتِهَا الَّتِي إِلَى جَنْبِهَا
اَلْبُقْعَةُ [el-buḵʹat] (bâ’nın zammı ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bir pâre yer.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı