el-buḵl ~ اَلْبُقْلُ

Kamus-ı Muhit - البقل maddesi

اَلْبُقْلُ [el-buḵl] (bâ’nın zammıyla) Hâssaten mevsim-i bahârda zuhûr eden بَقْلٌ [baḵl] dedikleri ota denir.

اَلْبَقْلُ [el-baḵl] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Zâhir ve ʹayân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَلَ الشَّيْءُ بَقْلًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ظَهَرَ Ve yerin yüzünde otlar bitmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَلَتِ الْأَرْضُ إِذَا انْبَتَتْ Ve رِمْثٌ [rimšamp;] dedikleri ot yeşermek maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَلَ الرِّمْثُ إِذَا اخْضَرَّ Ve tâze civânın sebze gibi hatt-ı ruhsârı belirmek maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: بَقَلَ وَجْهُ الْغُلَامِ إِذَا خَرَجَ شَعْرُهُ Ve davar için tâze çayır biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: بَقَلَ لِبَعِيرِهِ إِذَا جَمَعَ لَهُ الْبَقْلَ Ve

بَقْلٌ [baḵl] Şol ota denir ki tohumdan biter ola ki onun beher sene yenileyecek aslı ve oyumu olmaya, üzerinde olan tohumu dâ΄imâ dökülüp gelecek sene o tohumlardan yine nâbit ola; müfredi بَقْلَةٌ [baḵlet]tir; yukâlu: تَرعَى الْإِبِلُ الْبَقْلَ وَهُوَ مَا نَبَتَ فِي بَزْرِهِ لَا فِي أُرُومَةٍ ثَابِتَةٍ

Vankulu Lugatı - البقل maddesi

اَلْبَقْلُ [el-baḵl] (bâ’nın fethi ve ḵâf’ın sükûnuyla) Tâze ot.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı