اَلطَّبِيقُ [eṯ-ṯabîḵ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) Geceden bir sâʹate denir, niteki طِبْقٌ [ṯibḵ] gündüzden bir sâʹate denir; cemʹi طُبْقٌ [ṯubḵ] gelir ṯâ’nın zammıyla; yukâlu: مَضَى طَبِيقٌ مِنَ اللَّيْلِ أَيْ سَاعَةٌ Ve geç maʹnâsına istiʹmâl olunur, طِبْقٌ [ṯibḵ] gibi, gûyâ ki zamân mutabbak olmuştur; yukâlu: جَاءَ طِبْقًا وَطَبِيقًا أَيْ مَلِيًّا Ve bir nesneye uygun ve mutâbık gelen şey΄e denir, طِبْقٌ [ṯibḵ] ve طَبَقٌ [ṯabaḵ] ve طِبَاقٌ [ṯibâḵ] gibi; yukâlu: هَذَا طِبْقُهُ وَطَبَقُهُ وَطِبَاقُهُ وَطَبِيقُهُ أَيْ مُطَابِقُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı