اَلْعَصْوُ [el-ʹaṡv] (ʹayn’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Değnekle vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَصَاهُ يَعْصُوهُ عَصْوًا إِذَا ضَرَبَهُ بِالْعَصَا Ve yarayı sarıp bağlamak maʹnâsınadır; tekûlu: عَصَوْتُ الْجُرْحَ إِذَا شَدَدْتَهُ Ve nâsı bir hayra yâhûd şerre dâ΄ir mâdde zımnında biriktirmek maʹnâsınadır; tekûlu: عَصَوْتُ الْقَوْمَ إِذَا جَمَعْتَهُمْ عَلَى خَيْرٍ أَوْ شَرٍّ
اَلْعَصُوُّ [el-ʹaṡuvv] (ʹayn’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) عَصَا [ʹaṡâ] ile vurmak; tekûlu: عَصَوْتُهُ بِالْعَصَا إِذَا ضَرَبْتَهُ بِهَا Ve
عَصُوٌّ [ʹaṡuvv] Yarayı bağlamağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı