اَلْعُطْلَةُ [el-ʹuṯlet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) تَعَطُّلٌ [taʹaṯṯul] maʹnâsından ismdir, boşluk ve bî-kârlık maʹnâsınadır.
اَلْعَطِلَةُ [el-ʹaṯilet] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) Endâm ve vücûdu hûb develere denir ki zînettten müstagnî olurlar; yukâlu: إِبِلٌ عَطِلَةٌ أَيْ حَسَنَةُ الْجِسْمِ Vâhidinde عَطِلٌ [ʹaṯil] denir. Ve sütü firâvân güzîde nâkaya denir. Kezâlik sütü çok koyuna denir. Ve köşeleriyle ağacın aralığına bağladıkları kayışı kırılmış kovaya denir.
اَلْعُطْلَةُ [el-ʹuṯlet] (ʹayn’ın zammı ve ṯâ’nın sükûnuyla) İsmdir, müteʹattıl olmak maʹnâsına.
اَلْعَطِلَةُ [el-ʹaṯilet] (ʹayn’ın fethi ve ṯâ’nın kesriyle) Hûb olan nâka.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı