اَلْعَطْوُ [el-ʹaṯv] (خَطْوٌ [ḣaṯv] vezninde) Bir nesneye el sunup almak maʹnâsınadır; yukâlu: عَطَا الشَّيْءَ وَإِلَيْهِ يَعْطُو عَطْوًا إِذَا تَنَاوَلَهُ Ve meyve gibi yukarıda olan nesneye doğru başı ve elleri kaldırıp uzatmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَطَا إِلَيْهِ رَأْسَهُ وَيَدَيْهِ إِذَا رَفَعَهُ
اَلْعُطْوُ [el-uṯv] (ʹayn’ın harekât-ı selâsı ve ṯâ’nın sükûnuyla) ve
اَلْعَطُوُّ [el-aṯuvv] (عَدُوٌّ [ʹaduvv] vezninde) Dâ΄imâ ağacın dallarından ve yapraklarından koparıp yemek için boynunu sundurup uzanır olan âhûya vasf olur; yukâlu: ظَبْيٌ عُطْوٌ مُثَلَّثَةً وَعَطُوٌّ إِذَا كَانَ يَتَطَاوَلُ إِلَى الشَّجَرِ لِيَتَنَاوَلَ مِنْهُ
اَلْعَطْوُ [el-ʹaṯv] (ʹayn’ın fethi ve ṯâ’nın sükûnu ile) Bir nesneyi el uzatıp almak; tekûlu: عَطَوْتُ الشَّيْءَ إِذَا تَنَاوَلْتَهُ بِالْيَدِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı