اَلْعُطَاشُ [el-ʹuṯâş] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Susalık taʹbîr olunan ʹillete denir ki her ne kadar su içse kanmaz olur; yukâlu: أَصَابَهُ عُطَاشٌ وَهُوَ دَاءٌ لاَ يَرْوَى صَاحِبُهُ
اَلْعُطَاشُ [el-ʹuṯâş] (ʹayn’ın zammıyla) Bir marazdır ki insâna ʹârız olur, bir haysiyyetle ki suyu içer kanmaz.
اَلْعَطْشَى [el-ʹaṯşâ] (ʹayn’ın fethi ve ṯâ’nın sükûnu ve elifin kasrıyla) Cemʹi, susuzlar maʹnâsına. Ve
اَلْعَطَاشَى [el-ʹaṯâşâ] (ʹayn’ın fethi ve elifin kasrıyla) ve
اَلْعِطَاشُ [el-ʹiṯâş] (ʹayn’ın kesriyle) Kezâlik cemʹi; yukâlu: قَوْمٌ عَطْشَى وَعَطَاشَى وَعِطَاشٌ Ve عَطْشَى [ʹaṯşâ] müfred mü΄ennes dahi gelir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ عَطْشَى وَنِسْوَةٌ عِطَاشٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı